Yazarlar |
Yasemin Coşgun
Türkiye |
Fatma Bayrakdar
Türkiye |
Muhammet Mustafa Akıner
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Türkiye |
Burcu Gürer Giray
Türkiye |
Dr. Öğr. Üyesi Berna DEMİRCİ
Türkiye |
Dr. Öğr. Üyesi Hilal BEDİR
Türkiye |
Fatma Gülay Korukluoğlu
Türkiye |
Seher Topluoğlu
Türkiye |
Selçuk Kılıç
Türkiye |
Özet |
ÖZET Amaç: Arbovirüsler, eklembacaklılar tarafından bulaşan bir virüs grubudur ve vektörlerin varlığı ile ilişkili ortamlarda hem enzootik hem de kentsel döngüler içerisinde insanlarda çeşitli enfeksiyonlara neden olan geniş bir coğrafi dağılım ile karakterizedirler. Dengue virüsü (DENV), Zika virüsü (ZIKV), Chikungunya virüsü (CHIKV) ve Batı Nil virüsü (BNV) enfeksiyonları, dünyaya yayılan ve giderek artan halk sağlığı problemleridir. Bu virüslerin en bilinen vektörleri; invaziv vektörler olan Aedes aegypti ve Aedes albopictus’tur. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan Karadeniz bölgesinde kurulmuş populasyonlarda bulunan A. aegypti ve A. albopictus sivrisinek türleri tarafından bulaştırılan virüslerin varlığını araştırmaktır. Yöntem: 2016 yılının Nisan-Ekim ayları arasında batı sınır kapısından Ordu iline kadar olan illerde ve iç bölgelere giriş noktaları olan bölgelerde sivrisinekler üzerinde çalışılmıştır. Karadeniz bölgesinin 51 farklı bölgesinden toplam 267 sivrisinek toplanmıştır. Tüm örnekler Dengue, Chikungunya, Zika ve West Nile virüsünün varlığı açısından test edilmiştir. Bulgular: 38 Aedes aegypti ve 229 Aedes albopictus olmak üzere toplam 267 sivrisinek örneği elde edilmiş, örneklerin 8’i erkek, 259’u dişi olarak belirlenmiştir. İncelemeye alınan Aedes aegypti ve Aedes albopictus sivrisineklerinde DENV, CHIKV, ZIKV ve BNV açısından pozitiflik saptanmamıştır. Panflavivirus açısından pozitiflik bulunmamıştır. Sonuç: A. aegypti ve A. albopictus türü sivrisineklerde, araştırılan virüslerden hiçbirinin saptanmaması henüz bu bölgedeki vektörlerin DENV, CHIKV, ZIKV ve BNV ile karşılaşmadıkları yönünde önemli bir veri elde edilmiştir. Bu virüslere bağlı yurt dışı seyahati kaynaklı vakaların görüldüğü ülkemizde, dışardan gelecek olan virüslerle mevcut vektörlerin karşılaşması durumunda otoktanöz bulaş ihtimali söz konusu olabilecektir. Bu nedenle diğer bölgelerde de benzer çalışmalar yapılarak vektör ve virus takibi açısından sağlıklı ve güncel haritalar oluşturulmalıdır. Böylece ülkeye giriş yapan bu virüslerin varlığı saptandığında hızlı ve etkin tedbirler almak mümkün olacaktır. |
Anahtar Kelimeler |
Makale Türü | Özgün Makale |
Makale Alt Türü | SCOPUS dergilerinde yayımlanan tam makale |
Dergi Adı | Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi |
Dergi ISSN | 0377-9777 |
Dergi Tarandığı Indeksler | TR DİZİN |
Makale Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 01-2023 |
Cilt No | 80 |
Sayı | 1 |
Sayfalar | 101 / 108 |
Doi Numarası | 10.5505/TurkHijyen.2023.58235 |
Makale Linki | http://dx.doi.org/10.5505/turkhijyen.2023.58235 |