Yazarlar (1) |
![]() Kafkas Üniversitesi, Türkiye |
Özet |
Kur’ân-ı Kerîm’de âyetler, muhkem ve müteşâbih olmak üzere iki şekilde tavsif edilir. Muhkem âyetler, manasında tereddüt bulunmayan, açık âyetler olarak kabul edilirken müteşâbih âyetler, manası herkesçe anlaşılamayacak âyetler nevindendir. Bazı sûrelerin başında bulunan hurûf-ı mukattaalar, genel kanaate göre müteşâbih âyetler arasındadır. Müteşâbih âyetler, anlaşılması herkesçe mümkün olmayan, çoğu müfessir ve mutasavvıfa göre, Allah ve Resûl’ü arasındaki sırları ihtiva eder. Bununla birlikte, gerek müfessirler gerekse mutasavvıflar, hurûf-ı mukattaaları çeşitli şekillerde tevil etmiş, anlamlandırmaya çalışmışlardır. Bu âyetlerden biri, Tâhâ sûresinin başı olan “Tâhâ” harfleridir. Tâhâ harfleri, kendisinden sonra gelen âyetler dikkate alınarak veya Resulullah’ın durumuna istinaden birkaç farklı şekilde tevil edilmiştir. Bununla birlikte, “Tâhâ” âyetinin Resulullah’ın ismi olduğuna dâir bir hadisin varlığından da söz edilir. Var olduğu söylenen bu hadise istinaden, klasik Türk edebiyatı divanlarında, bazı na’t ve mevlid metinlerinde “Tâhâ” isminin kullanıldığı gözlemlenmiştir. Ancak, yapılan araştırmada, klasik Türk edebiyatı divanlarında, Tâhâ âyetinin redif olarak kullanıldığına şimdilik rastlanmamıştır. Klasik Türk şiiri geleneğinden beslenmiş, son dönem temsilcilerinden Ali Emîrî Efendi’nin divanında ise, Tâhâ isminin müstakil olarak yer aldığı beyitlere ilaveten Tâhâ redifli iki gazel görülmüştür. Bu yazıda, Ali Emîrî’nin ilgili beyit ve gazellerine dikkat çekilerek “Tâhâ” ismini gelenek çizgisinde ve hangi çerçevelerde ele aldığı incelenecektir. |
Anahtar Kelimeler |
Makale Türü | Özgün Makale |
Makale Alt Türü | Ulusal alan endekslerinde (TR Dizin, ULAKBİM) yayımlanan tam makale |
Dergi Adı | HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi |
Dergi ISSN | 1506583 |
Dergi Tarandığı Indeksler | TR DİZİN |
Makale Dili | Türkçe |
Basım Tarihi | 09-2024 |
Sayfalar | 196 / 209 |
Makale Linki | http://dergipark.org.tr/tr/pub/hikmet/issue/83152 |